Ticari uzay istasyonları dönemi resmen başlıyor

ticari-uzay-istasyonlari-donemi-resmen-basliyor-vrI723CB.jpg

İnsanlık, neredeyse çeyrek yüzyıldır kesintisiz olarak uzayda yaşıyor. Bu sürekli varlık, 2000 yılının Ekim ayında astronot Bill Shepherd ile kozmonotlar Yuri Gidzenko ve Sergei Krikalev’in Uluslararası Uzay İstasyonu’na (UUİ) yerleşmesiyle başladı. Ancak bu uzun soluklu görev, artık sona yaklaşmış durumda.

İstasyonun ilk parçaları 1998 yılında yörüngeye gönderilmişti. UUİ’nin 2030’da emekli edilmesi planlanıyor ve bu tarihte yapının temel bileşenleri, öngörülen görev süresini yaklaşık iki yıl aşmış olacak. Güneş panelleri, iletişim sistemleri, bilimsel ekipmanlar gibi birçok bileşen yenilenebilir veya yörüngede onarılabilir durumda olsa da, yaşam modülleri ve taşıyıcı yapılar gibi ana parçalar için bu pek mümkün değil. Her kenetlenme, ayrılma ya da güneş ışığına maruz kalma döngüsü, istasyonun yapısal bütünlüğüne yeni bir yük bindiriyor. Dolayısıyla, istasyonun ömrünü uzatmak mümkün olsa da, kalıcı bir çözüm olarak görülmüyor.

Bu nedenle NASA ve diğer uzay ajansları, UUİ’nin ardından mikro yerçekimi araştırmalarını sürdürebilecekleri alternatif platformlar üzerinde çalışıyor. Bu platformların büyük kısmı, ticari şirketler tarafından geliştiriliyor.

NASA, yayınladığı Uluslararası Uzay İstasyonu Geçiş Planı’nda gelecek yol haritasını açıkça ortaya koyuyor: Ajans, alçak Dünya yörüngesindeki faaliyetlerini özel şirketlerin inşa ve işletmesini üstlendiği uzay istasyonlarına devretmeyi planlıyor. Böylece NASA, bu tesisleri kullanan birçok müşteriden yalnızca biri haline gelecek. Araştırma altyapısı, kargo ve mürettebat taşımacılığı da dâhil olmak üzere tüm hizmetlerin özel sektör tarafından sunulduğu sürdürülebilir bir pazar hedefleniyor.

Bu geçiş tamamlandığında, NASA kaynaklarını Ay ve Mars gibi daha uzak hedeflerdeki insanlı görevler için kullanmayı planlıyor. Böylece alçak yörünge, kamu-özel ortaklığıyla şekillenen yeni bir döneme girecek.

İlk ticari istasyona geri sayım: Haven-1

Bu yeni dönemin ilk adımlarından biri, NASA tarafından desteklenen Vast adlı özel bir şirketin geliştirdiği Haven-1 uzay istasyonu olacak. Mayıs 2026’da fırlatılması planlanan istasyon, bugüne kadar kullanılan yapılardan oldukça farklı. UUİ yaklaşık 900 metreküplük hacme sahipken, Haven-1 sadece 45 metreküp büyüklüğünde olacak. Bu da, istasyonda kalıcı bir mürettebatın bulunamayacağı anlamına geliyor.

Haven-1, astronotların SpaceX’in Dragon kapsülüyle kenetlenerek kısa süreli görevler gerçekleştireceği, kompakt ama güvenli bir araştırma platformu olarak tasarlandı. Şirketin şimdilik üç yıl içinde gerçekleştirmeyi planladığı dört görev bulunuyor. Her görevde astronotlar yaklaşık 10 gün boyunca istasyonda kalacak.

Vast CEO’su Max Haot, bu ilk görevlerde öncelikli amaçlarının sistemin güvenli ve istikrarlı şekilde çalıştığını göstermek olduğunu belirtiyor. Tasarım süreci, hem zaman hem de maliyet açısından hızlı ilerlemeye odaklanmış olsa da, astronot konforu da göz ardı edilmemiş. Örneğin istasyonda özel olarak tasarlanmış yataklar da yer alacak.

Vast, ticari uzay istasyonu geliştiren tek şirket değil. Axiom Space de 2028 yılına kadar dört kişilik mürettebatı destekleyebilecek kendi istasyonunu fırlatmayı planlıyor. Bu istasyon, inşa aşamasında UUİ’ye kenetlenecek ve yapımı tamamlandığında bağımsız hale gelecek. Bu sayede geçiş süreci daha kesintisiz bir biçimde gerçekleşebilecek.

Ayrıca Blue Origin’in Orbital Reef projesi ve Çin’in halihazırda faaliyette olan Tiangong uzay istasyonu gibi başka seçenekler de masada. Her biri, UUİ’nin görev süresinin sona ermesinden sonra da insanlığın uzayda kalıcı varlığını sürdürmesini sağlamayı amaçlıyor.

Exit mobile version